Hayatı keşfetmeden ölmek

Admin Mesaj Sayısı : 189 Kayıt tarihi : 29/01/07

Ailesinin kökleri Bursa’ya dayanan Yunan asıllı yazar Jeffrey Eugenides'in ilk baskısı 1993 yılında Amerika’da yapılan, 1999 yılında Sofia Coppola tarafından sinemaya uyarlanan Bakir İntiharlar (Virgin Suicides) adlı romanı Türkiye'de İnkılap Kitabevi tarafından yayımlandı. Roman, Lisbonlar'ın en küçük kızları olan 13 yaşındaki Cecilia'nın intiharıyla başlıyor. İlk olarak bileklerini keserek ölmeyi deneyen genç kız, başarısız girişiminin üzerinden çok geçmeden, ailesini onu mutlu etmek amacıyla düzenlediği ve başlarında nöbetçilik ettiği partide camdan atlayarak hedefine ulaşır.

Dünya, özellikle Amerika, 60’lı yılların sonunda başlayan özgürleşme hareketi, 70'li yılların liberal akımların etkisi altında, bir kuşağa damgasını vuracak müzik ve diğer pek çok yeniliğin etkisiyle büyük bir değişim yaşarken, roman esas olarak muhafazakar ve tutucu Lisbon ailesi kızlarının kendilerini, cinselliklerini ve hayatı keşfetme serüvenlerini ele alıyor.

Ancak öyle baskıcı, kuralcı bir ortamda yetişiyorlar ki; ergenlik çağındaki bu kızların kendilerini keşfetmeleri hiç de kolay olmuyor. Cecilia’nın ölümünden sonra eve çöken karabasanla birlikte, kızların kendilerini ifade edebilecekleri tek yer olan okuldan da alınıyorlar. Onlar da kendi ölümlerine kadar giden farklı yollar buluyorlar.

Öğretmen bir babayla, dindar ev hanımı bir annenin orta sınıfın güvenli rahatlığında yetiştirdiği beş kızının, arkalarında neden intihar ettiklerine dair hiçbir açıklama bırakmadan yaşama karşı ölümü seçmeleri, bölgede o yılın intiharlar yılı olarak anılmasına sebep oluyor.

Olaylar hiçbir zaman serüvenlerin içinde aktif olarak yer almayan, yaşadıkları çevrede Lisbon kızlarına merak duyan ve onlara yaklaşmaya çalışan ismini dahi bilmediğimiz kızlarla yaşıt bir erkek çocuk karakter ve arkadaş çetesi tarafından aktarılıyor. Büyüme çağında olan erkek çocuklar kızları anlamaya çalışıyorlar. Evlerini gözlüyor, onlar hakkında bulabildikleri bütün delil ve bilgileri topluyorlar. Ama bunlar hiçbir zaman yeterli olmuyor, onları anlamak için fazlasıyla eksik kalıyor. (Bu tabi ki okur için de böyle kalıyor) Roman, kızların hayatı ve ölümlerinin, onların çevresindeki erkek çocukların da hayatlarının tamamını büyük ölçüde nasıl etkilediğini de anlatıyor.

Anlatıcı karakter, romanın sonunda bu ruh durumunu birkaç cümleyle özetliyor: “Bileklerini büyük bir kararlılıkla ve sakinlikle kesen bir varlığın içindeki boşluğu hayal dahi edemiyorduk. Yine de, tutunacak dalı olmayan o kızlardan geri kalan herşeye av köpekleri burnumuzu gömerek çamurlu sulardaki meçhul izleri sürmek zorundaydık; madem ki sonsuza kadar onların kendilerini öldürdükleri odaların havasını içimize çekecektik... Sonunda kaç yaşında olduklarının bir önemi kalmadı, kız olmalarının da, önemli olan onları sevmiş olmamızdı ve onlar, bizim ağaç evimizden onlara seslendiğimizi duymadı ve onları yeniden bir araya getirecek parçaları asla bulamayacağımızı bile bile; giderek seyrelen saçlarımız, büyüyen yumuşak göbeklerimizle sonsuza kadar yalnız kalmak için gittikleri odalardan onları çıkarmak için hala sesleniyoruz ve hala bizi duymuyorlar...”

YAZAR HAKKINDA

1960 yılında Detroit’te doğan Yunan asıllı yazarın ailesinin kökleri Bursa’ya dayanmaktadır. 1983 yılında Brown University’den mezun olan Eugenides, daha sonra Stanford University’de yaratıcı yazarlık mastırını tamamladı. Kısa hikâyeleri de olan yazarın 1993 yılında yayımlanan The Virgin Suicides (Bakir İntiharlar) isimli kitabı, Sofia Coppolla tarafından 1999 yılında sinemaya uyarlandı. Bu kitabının ardından yazdığı ikinci kitabı Middlesex ile 2002 yılında Pulitzer ödülünü kazandı. Ailesiyle birlikte Almanya’da yaşayan Jeffrey Eugenides, pop müzik üzerine yaptığı çalışmalar ve kitap yorumlarıyla da tanınmaktadır.